YENİ TÜRKÜ, 1977 yılında Ankara’da Derya Köroğlu, Zerrin Yaşar ve Selim Atakan tarafından kurularak Türkiye müzik sahnesine adım attı. Grubun ismi, dönemin kültürel atmosferini yansıtan bir sanat dergisinden esinlenerek ve şair Yaşar Miraç’ın önerisiyle belirlendi. Kuruluş yıllarında özellikle üniversite çevrelerinde ilgi uyandıran topluluk, Türk halk müziği geleneklerini çağdaş enstrümantasyonla harmanlayarak kendine özgü bir müzik dili oluşturdu. O yıllarda Türkiye’de yükselen devrimci gençlik hareketleri ve entelektüel atmosfer, grubun hem müzikal hem de düşünsel kimliğini şekillendiren önemli bir etken oldu.
YENİ TÜRKÜ’nün ilk albümü olan “Buğdayın Türküsü”, 1979 yılında yayımlandı. Albümde Nâzım Hikmet ve Can Yücel gibi önemli edebiyatçıların şiirlerinden yapılan besteler yer aldı. Bu eser, grubun kültürel ve politik duruşunu yansıtan ilk ciddi çalışmalardan biri olarak kabul edildi. Ancak 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası Türkiye’de uygulanan sansür politikaları nedeniyle albüm, içerdiği politik ifadeler gerekçesiyle yasaklandı. Bu durum, grubun müzik kariyerinde geçici bir kesintiye yol açtı ve dönemin zorlu koşulları altında varlıklarını sürdürmek için mücadele etmelerine neden oldu.
1983 yılında yayımlanan “Akdeniz Akdeniz” albümü, YENİ TÜRKÜ’nün müzik kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu. Grubun Akdeniz kültüründen esinlenen bu albümünde, Murathan Mungan gibi önemli isimlerin katkıları da yer aldı. Bu dönemde Derya Köroğlu ve Selim Atakan’ın liderliği ön plana çıkarken, albümün duygusal derinliği ve melodik zenginliği sayesinde YENİ TÜRKÜ geniş kitlelere ulaşmayı başardı.
1985’te çıkan “Günebakan” albümü, modern batı müziği öğeleri ile geleneksel Türk ezgilerini daha da ustaca birleştirerek grubun müzikal çeşitliliğini artırdı. Albümde kullanılan aranjman teknikleri, grubun sınır tanımayan yapısını ve sürekli yeniliğe açık duruşunu yansıttı. Bu dönemde grup hem dinleyici sayısını artırdı hem de sahne performanslarıyla dikkat çekti.
1987 yılında yayımlanan “Dünyanın Kapıları” albümüyle YENİ TÜRKÜ, hem müzik hem de tematik açıdan daha derin bir anlatı sunmaya başladı. Bu albüm, modernite ve gelenek arasında kurdukları müzikal köprüyü daha da güçlendirdi. Üye değişikliklerinin yaşandığı bu dönemde, Derya Köroğlu grubun hem müzikal hem de düşünsel lideri olarak konumunu korumaya devam etti.
1988 sonrası dönemde grup “Yeşilmişik”, “Vira Vira”, “Aşk Yeniden” ve “Külhani Şarkılar” gibi albümlerle dinleyicilerle buluştu. Bu albümler, hem bireysel hikâyeleri hem de toplumsal meseleleri işleyen şarkılarıyla dikkat çekti. Albümlerde yer alan eserler, Türkiye’nin toplumsal dinamiklerini ve bireyin iç dünyasını aynı potada eriten temalarla bezendi. Şiirsel dilin, halk müziği enstrümanlarının ve özgün melodilerin bütünleştiği bu dönem, grubun kalıcı müzikal mirasının inşasında belirleyici rol oynadı.
YENİ TÜRKÜ’nün müzik anlayışı, Anadolu’nun derin kültürel dokusunu modern batı müziğiyle harmanlayan özgün bir sentezdir. Grup, bağlama, ud, kemençe, buzuki gibi geleneksel enstrümanları; piyano, klavye, gitar ve yaylı çalgılar gibi modern enstrümanlarla birlikte kullanarak çok katmanlı bir ses evreni yarattı. Bu yaklaşım, hem yerel kültüre olan bağlılıklarını hem de evrensel müzik diline olan açıklıklarını gösteren önemli bir göstergedir.
YENİ TÜRKÜ’nün müziği, yalnızca melodik zenginlikten ibaret olmayıp; aynı zamanda politik ve sosyal mesajlar içeren derinlikli bir ifade biçimidir. Grup, özellikle 1980 sonrası Türkiye’sinde yaşanan toplumsal travmaları, adalet arayışını ve özgürlük taleplerini şiirsel bir dil ve sembolik anlatımla dile getirdi. Bu yönüyle hem bir müzik grubu hem de bir düşünsel akım olarak kabul edilebilecek düzeyde etki yaratmıştır. Liriklerdeki devrimci ve insancıl temalar, birçok dinleyici için bir tür direnç ve umut kaynağı haline geldi.
YENİ TÜRKÜ, uzun soluklu müzik kariyerinde birçok kez kadro değişiklikleri yaşamasına rağmen, grup ruhunu ve müzikal çizgisini korumayı başardı. Derya Köroğlu, hem vokal hem de besteci kimliğiyle grubun çekirdeğini oluşturmaya devam etti. Bu istikrarlı liderlik, grubun her dönemde yeniden ayağa kalkmasını ve müzik dünyasındaki yerini korumasını sağladı.
YENİ TÜRKÜ, 1977 yılından günümüze kadar sadece bir müzik grubu olmanın ötesinde, kültürel bir simgeye dönüşmüştür. Hem yerel hem evrensel değerlere dokunan şarkıları, farklı kuşaklar arasında bir köprü işlevi görmüş; özellikle üniversite gençliği ve aydın kesim nezdinde geniş yankı bulmuştur. Grubun müziği, Türkiye’nin sosyopolitik tarihinde iz bırakmış olaylara karşı sanatın nasıl duyarlı bir alan olabileceğini gösteren güçlü bir örnektir. Müzikal mirası, sadece bugünün değil, gelecek kuşakların da ilham alacağı bir kaynak olmayı sürdürecektir.
YENİ TÜRKÜ Konser etkinlik, balo, düğün, nişan, gala,
Bayii toplantıları festivaller için iletişim no : 0507 306 54 30
YENİ TÜRKÜ konser, düğün, nişan, organizasyon, kaşesi burada.
YENİ TÜRKÜ menajeri. YENİ TÜRKÜ düğün, nişan, balo, gala, festival,
Etkinlikleri için menajeri ile iletişime geçebilirsiniz 0507 306 54 30
