2001 Yılında Ankara'da Kurulan manga, Türk müzik sahnesinde özellikle alternatif rock alanında kendine özgü bir yer edinme hedefiyle yola çıkmıştır. Grubun kurucu üyeleri Ferman Akgül, Yağmur Sarıgül, Haluk Yoral ve Orçun Şekerusta'nın ortak müzik tutkusu ve vizyonu, grubun karakteristik ve yenilikçi soundunun temelini oluşturmuştur. Başlangıçta daha çok yeraltı rock sahnesinde adını duyurmaya çalışan grup, zamanla nu-metal, elektronik ve rap etkilerini harmanlayan tarzıyla geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmayı başarmıştır. İlk albüm çalışmalarının başlamasıyla birlikte Haluk Yoral'ın yerine Cem Bahtiyar, Orçun Şekerusta'nın yerine ise Özgür Can Öney kadroya katılmıştır. 2004 yılında yayımladıkları kendi adlarını taşıyan ilk albümleri “maNga”, hem müzik eleştirmenlerinden hem de dinleyicilerden olumlu yorumlar alarak Türkiye genelinde büyük bir çıkış yakalamıştır. Albümde yer alan “Bir Kadın Çizeceksin”, “Bitti Rüya”, “Kal Yanımda” ve “Yalan” gibi parçalar, grubun müzikal duruşunu net biçimde yansıtarak genç kuşaklar arasında büyük ilgi uyandırmıştır.
2001 Yılında Kurulan maNga, kısa sürede yer aldığı alternatif müzik çevrelerinde dikkat çekmeyi başarmıştır. Katıldıkları çeşitli festivaller ve sahne performansları, grubun tanınırlığını artırmış ve ilk albüm sürecini hızlandırmıştır.
2004 Yılında Çıkan İlk Albümleri, Türkiye’de 180.000’den fazla satış yaparak büyük bir ticari başarıya ulaşmış, MTV Türkiye’nin kurulmasının ardından maNga’nın klipleri sık sık yayınlanmaya başlamıştır. Albüm, Türkiye Müzik Ödülleri de dahil olmak üzere birçok ödüle layık görülmüştür.
2006 Yılında “maNga+” İsimli Özel Albümleri ile hem eski parçalarının remiks versiyonlarını hem de yeni şarkılarını dinleyiciyle buluşturan grup, bu çalışmasıyla farklı müzik türlerini deneme konusunda cesaretli adımlar atmıştır.
2009 Yılında Yayınlanan “Şehr-i Hüzün” Albümü, grubun sanatsal olgunluğunu yansıtan önemli bir eser olmuştur. Bu albümde yer alan “Cevapsız Sorular” ve “Dünyanın Sonuna Doğmuşum” gibi parçalar, Türkiye'de listelere üst sıralardan giriş yapmıştır.
2010 Eurovision Şarkı Yarışması, maNga için uluslararası bir dönüm noktası olmuştur. Grubun “We Could Be the Same” adlı İngilizce şarkısı, Norveç'in başkenti Oslo’da gerçekleştirilen finalde Türkiye’yi temsil etmiş ve yarışmayı 170 puanla ikinci sırada tamamlamıştır. Bu derece, Türkiye'nin Eurovision tarihindeki en başarılı ikinci sonucu olmuştur. Sahnedeki enerjik ve görsel yönden etkileyici performansları, Avrupa çapında büyük beğeni toplamıştır.
2012 Yılında “e-akustik” Adlı Albümleri ile Daha Sakin ve Dingin Bir Tarza Yönelen maNga, parçalarını akustik düzenlemelerle yeniden yorumlamış ve farklı bir dinleyici kitlesine ulaşmıştır.
2014 Yılında Çıkardıkları “Işıkları Söndürseler Bile” Albümü, hem lirikal derinlik hem de müzikal zenginlik açısından grubun olgunluk dönemine ait bir yapıt olarak öne çıkmıştır. Bu albümdeki “Ben” ve “Yine Yeni Yeniden” gibi parçalar, duygusal yoğunlukları ve sözlerindeki içsel sorgulamalarla dikkat çekmiştir.
maNga, müzik kariyeri boyunca birçok farklı türü bir araya getiren özgün bir stil yaratmayı başarmıştır. Temel olarak rock altyapısına sahip olan grup, nu-metal’in sert gitar rifflerini, elektronik müziğin deneysel ses dokularını ve hip-hop’un ritmik yapısını başarıyla bir araya getirmiştir. Bu çeşitlilik, grubun dinleyiciler üzerinde bıraktığı etkileyici atmosferin temelini oluşturur. Şarkı sözlerinde genellikle bireyin iç dünyası, toplumsal çalkantılar, duygusal buhranlar ve modern yaşamın karmaşası gibi temalar işlenmektedir. Grubun vokalisti Ferman Akgül’ün zaman zaman agresif zaman zaman ise melankolik vokal tarzı, müziğe güçlü bir anlatı katmaktadır.
maNga’nın sahne performansları ise sadece müzikal değil, aynı zamanda görsel açıdan da oldukça zengindir. Konserlerinde dijital projeksiyonlar, ışık oyunları ve sahne dekorasyonlarıyla izleyiciye bir görsel şov sunan grup, performans sanatına olan ilgisini müziğin ötesine taşımaktadır. Bu sayede sadece bir konser değil, bütüncül bir deneyim yaşatmayı amaçlamaktadır.
maNga, Türkiye’de alternatif müzik kültürünün gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. 2000’li yılların başında Türk rock müziği, popüler kültür karşısında zayıf bir konumdayken, maNga gibi yenilikçi gruplar sayesinde bu algı değişmeye başlamıştır. Grup, MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde “Avrupa’nın En İyi Sanatçısı” ödülünü kazanarak bu alandaki başarılarını uluslararası düzeyde de tescillemiştir. Aynı zamanda, birçok sosyal sorumluluk projesinde yer alarak gençler üzerinde pozitif etkiler yaratmış ve sanatı sadece eğlence aracı olarak değil, bir ifade biçimi olarak kullanmıştır.
Farklı türleri harmanlayan müzikal yapısı sayesinde sadece rock dinleyicilerine değil, rap ve elektronik müzik takipçilerine de hitap edebilen maNga, Türkiye’de türler arası geçişin öncülerinden biri olmuştur. Bu yönüyle, hem radyo hem televizyon mecralarında farklı kuşaklardan birçok dinleyiciye ulaşmayı başarmıştır. Bugüne kadar çıkardıkları stüdyo albümleri, single çalışmaları ve canlı performansları ile Türk müzik tarihinde kalıcı bir iz bırakmışlardır.
maNga, sanatını sadece müzikle sınırlamayan; görsel sanatlar, sahne tasarımı ve teknolojiyi bir arada kullanan çok disiplinli bir grup olarak tanınmaktadır. Türkiye’de alternatif müziğin yaygınlaşmasına ve genç sanatçıların bu alanda cesur adımlar atmasına vesile olan grup, uzun soluklu kariyeri boyunca istikrarlı bir şekilde sanatsal üretimini sürdürmüş, Türk müziğinde çığır açan gruplardan biri olarak anılmayı hak etmiştir.
MANGA Konser etkinlik, balo, düğün, nişan, gala,
Bayii toplantıları festivaller için iletişim no : 0507 306 54 30
MANGA konser, düğün, nişan, organizasyon, kaşesi burada.
MANGA menajeri. MANGA düğün, nişan, balo, gala, festival,
Etkinlikleri için menajeri ile iletişime geçebilirsiniz 0507 306 54 30
