İsmail Tunçbilek, 20 Ağustos 1977 tarihinde Bursa’da dünyaya gelmiştir. Babası Sabri Tunçbilek’in müzisyen kimliği, onun çocuk yaşta müzikle tanışmasında önemli rol oynamıştır. Henüz 10 yaşında babasının gece sahne sonrası eve getirdiği cura bağlamayla müziğe ilk adımını atan Tunçbilek, küçük yaşlardan itibaren geleneksel müzikle yoğun biçimde haşır neşir olmuştur. İlköğrenimini Bursa’da tamamladıktan sonra Uludağ Üniversitesi Türk Halk Müziği Korosu’nda çalışmalar yürütmüş, 13 yaşına geldiğinde TRT Türk Halk Müziği repertuvarının büyük bölümünü ezbere öğrenmiş bir müzik yeteneği haline gelmiştir.
Babası tarafından yönlendirilerek yalnızca Türk halk müziğiyle sınırlı kalmayıp, klasik Türk müziği notaları, saz semaileri, peşrevler, longalar ve klarnet metotlarını da öğrenmiştir. 13 yaşında üniversitelerarası Türk Halk Müziği yarışmalarında solo saz dalında birincilik kazanarak dikkat çeken Tunçbilek, bu başarı sayesinde müzik dünyasında adını erken yaşta duyurmuştur. 14 yaşında Bursa Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı’nın öğretim üyeliği sınavını birincilikle kazanmış, kısa bir süre öğretim görevlisi olarak görev yaptıktan sonra sahne dünyasına yönelmiştir. Henüz 16 yaşında, dönemin en büyük sanatçılarından İbrahim Tatlıses ile çalışmaya başlamış; sahne ve stüdyo kayıtlarında yer alarak profesyonel müzik kariyerini resmen başlatmıştır. Bu süreçte birçok farklı ülkede konser ve kayıt faaliyetlerine katılmıştır.
İsmail Tunçbilek’in kariyerinde dönüm noktalarından biri, 1998 yılında Mısırlı perküsyon ustası Ahmet El Sayed Abdel Moaty (Mısırlı Ahmet) ile yaptığı işbirliği kapsamında Kahire’ye gitmesidir. Bu süreçte Ortadoğu’nun önde gelen bestecilerinden Ömer Hayrat, Emir Abdül Megid ve Tarık Akif Yahya gibi isimlerle çalışma fırsatı bulmuş, Arap müziğinin inceliklerini yakından deneyimlemiştir. 1999 yılında, Mısırlı Ahmet ve onun kardeşi Levend ile birlikte Sina Çölü’ne giderek sekiz ay boyunca izole ve sade bir yaşam sürmüş; çöl ortamında bağlama çalmaya devam etmiş ve bu süreçte ruhsal ve müzikal bir derinlik kazanmıştır.
Sina Çölü’ndeki deneyimlerinin ardından İsrail’e geçmiş, burada üç ay süreyle farklı müzisyenlerle işbirlikleri yaparak uluslararası müzikal perspektifini genişletmiştir. Bu dönemde yerel melodilerle bağlamanın olanaklarını birleştirerek farklı tarzlarda denemeler yapmıştır. 2000 yılında İsrail’den ayrılarak İspanya’ya geçen Tunçbilek, burada tanıştığı perküsyonist müzisyenlerle yeni projeler geliştirmeye başlamıştır. Bu dönemde Paco de Lucía, Carles Benavent ve Jorge Pardo gibi dünyaca tanınmış müzisyenlerle temas kurmuş; özellikle flamenko ile Anadolu ezgilerini sentezleyen özgün projelerde yer almıştır. Bu işbirlikleri sayesinde geleneksel Türk müziğine modern bir soluk kazandırmış, dünya müzik sahnesinde dikkat çeken bir sanatçı haline gelmiştir.
2007 yılı, İsmail Tunçbilek’in kariyerinde yeni bir sayfa açan dönemdir. Klarinet virtüözü Hüsnü Şenlendirici ve kanun ustası Aytaç Doğan ile birlikte kurduğu “Taksim Trio” adlı müzik grubu, Türk müziğinin geleneksel motiflerini caz, flamenko ve etnik tınılarla harmanlayan çok sesli bir anlayışa dayanmaktadır. Taksim Trio, kısa sürede hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda büyük ilgi görmüş, sayısız konser ve festivalde sahne almıştır. Grup, hem doğaçlama hem de nota odaklı çalışmalarla müzikseverlerin dikkatini çekerken, Tunçbilek’in bağlama yorumculuğu yeni bir boyut kazanmıştır.
Taksim Trio ile elde ettiği başarıyı solo projelere de taşıyan sanatçı, kendi bestelerinden oluşan “Menkıbe” adlı solo albümünü müzikseverlerle buluşturmuştur. Bu albüm, Tunçbilek’in bestecilik ve düzenleme konularındaki ustalığını yansıttığı gibi, müzikal anlatım gücünü de ortaya koymuştur. Ayrıca “KLE” adlı başka bir solo çalışmasıyla da hem doğu hem batı müzik geleneğini sentezleyerek özgün melodiler üretmeyi sürdürmüştür.
İsmail Tunçbilek, bağlamaya getirdiği çağdaş yorum ve teknik yeniliklerle, bu geleneksel sazı dünya müziğinde yeniden konumlandıran önemli bir isim haline gelmiştir. Sadece icracı kimliğiyle değil, aynı zamanda besteci, aranjör ve müzik prodüktörü olarak da dikkat çeken Tunçbilek, farklı coğrafyalarda edindiği deneyimleri, kendi müzikal diline ustalıkla yansıtmıştır. Flamenko, caz, Arap müziği ve Anadolu ezgilerini bir potada eriterek evrensel tınılar üretmiş, bağlamayı yalnızca yerel bir enstrüman olmaktan çıkarıp dünya müziğine açılan bir köprüye dönüştürmüştür.
İstanbul, Kahire, Tel Aviv ve Madrid gibi kültürel olarak zengin şehirlerde geçirdiği yıllar boyunca, farklı müzikal geleneklerden beslendiği projelere imza atmış; bu projelerle müzik dünyasında saygınlık kazanmıştır. Müzikal sınırları zorlamaktan hiçbir zaman geri durmayan Tunçbilek, hem teknik hem de duygusal derinlik açısından zengin sahne performansları ve kayıt çalışmalarıyla Türk müziğini modern dünyada temsil eden öncü sanatçılardan biri olmuştur.
Sanatında sürekli olarak yenilik arayan ve kendi iç dünyasını müziğe yansıtan Tunçbilek, aynı zamanda genç müzisyenler için de önemli bir ilham kaynağıdır. Gelenekselin koruyucusu olmakla birlikte, bu geleneği geleceğe taşıma sorumluluğunu üstlenen bir vizyonla hareket etmiş, böylece Türk müziğini evrensel sahnelerde başarıyla temsil etmiştir.
İSMAİL TUNÇBİLEK Konser etkinlik, balo, düğün, nişan, gala,
Bayii toplantıları festivaller için iletişim no : 0507 306 54 30
İSMAİL TUNÇBİLEK konser, düğün, nişan, organizasyon, kaşesi burada.
İSMAİL TUNÇBİLEK menajeri. İSMAİL TUNÇBİLEK düğün, nişan, balo, gala, festival,
Etkinlikleri için menajeri ile iletişime geçebilirsiniz 0507 306 54 30
