Ezginin Günlüğü, 1982 yılında İstanbul'da kurulan ve Türkiye'de protest müziğin önemli temsilcilerinden biri haline gelen bir müzik grubudur. Grubun ortaya çıkışı, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası oluşan siyasal baskı ortamının kültürel yansımalarıyla şekillenmiştir. O dönemde sanat üretimi ciddi şekilde sınırlandırılmış, ifade özgürlüğü kısıtlanmış ve müzikal üretim daha çok bireysel ya da bağımsız alanlara yönelmiştir. Bu atmosferde bir araya gelen genç müzisyenler, müziği hem bir sanat formu hem de toplumsal bir ifade aracı olarak kullanma amacı taşıyarak Ezginin Günlüğü’nü kurmuşlardır.
Kurucu kadroda Nadir Göktürk (klavye), Emin İgüs (vokal), Hakan Yılmaz (vokal), Vedat Verter (gitar) ve Şebnem Başar (vokal) gibi isimler yer almıştır. İlk konserlerini 1983 yılında İstanbul'da Hodri Meydan Kültür Merkezi'nde veren grup, bu performansın kayıtlarını "İstanbul Konserleri" adıyla kaset formatında dinleyicilere sunmuştur. Bu ilk adımlar, Ezginin Günlüğü'nün özgün ses arayışının temellerini oluşturmuştur.
Grubun ilk stüdyo albümü olan "Seni Düşünmek", 1985 yılında yayımlanmıştır. Bu albümde Nazım Hikmet, Orhan Veli ve Ceyhun Atuf Kansu gibi edebiyatın önde gelen şairlerinin şiirleri müzikal forma dönüştürülmüştür. Ezginin Günlüğü’nün ilk döneminde, şiirsel metinleri müziğe uyarlama anlayışı öne çıkmıştır. 1986 yılında çıkan "Sabah Türküsü" albümü, grubun müzikal çizgisinin daha belirgin hale gelmesini sağlamış; halk müziği, klasik gitar ve çok sesli vokal uyumları ile dikkat çekmiştir.
1987 yılında yayımlanan "Alagözlü Yar" albümünde, Azeri halk ezgileri ve anonim türkülere yer verilmiş, bu albümle birlikte grup ulusal müzik mirasına derinlikli bir yaklaşım sunmuştur. 1988 tarihli "Bahçedeki Sandal" albümü ile müzikal çeşitlilik artırılmış; 1990 yılında çıkan "Ölüdeniz" albümü ise hem tematik hem de teknik anlamda grubun gelişiminin bir özeti olmuştur.
1990 yılında çıkan "Ölüdeniz" albümünün ardından, grupta ciddi kadro değişiklikleri yaşanmıştır. Başta Emin İgüs olmak üzere birçok kurucu üye gruptan ayrılmıştır. Bu ayrılıklar, müzikal farklılıklar ve bireysel yönelimler nedeniyle gerçekleşmiştir. Nadir Göktürk, grubun tek sabit üyesi olarak kalmış ve yeniden yapılanma sürecini başlatmıştır. Bu süreçte grup, 1991 yılında Almanya turnesine çıkarak uluslararası platformlarda da adını duyurmaya başlamıştır.
1993 yılında yayımlanan "İstavrit" albümünde grup ilk kez kendi yazdıkları sözlerle besteler yaparak daha özgün ve kişisel bir müzikal kimlik geliştirmiştir. Bu albüm, Ezginin Günlüğü’nün sadece bir yorum grubu olmaktan çıkıp, özgün eserler üreten bir topluluk haline geldiğini göstermiştir. 1995 yılında çıkan "Oyun" albümü ile grup daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmış, özellikle “Düşler Sokağı” adlı eserle ciddi bir çıkış yakalamıştır.
1996 yılında çıkan "Ebruli" albümünde, solist olarak gruba katılan Feyza Erenmemiş’in katkısıyla ses rengi daha da zenginleşmiştir. Ardından 1997 yılında yayımlanan "Hürriyete Doğru", 1998’de "Aşk Yüzünden", 2000’de "Rüya" ve 2002’de "Her Şey Yolunda" albümleri grubun hem tematik hem de melodik açıdan gelişmesini sürdürmüştür. Bu albümlerde aşk, ayrılık, özgürlük, yaşam ve toplum gibi konular işlenmiş; kimi zaman lirizm kimi zaman ise eleştirel bir ton öne çıkmıştır.
2003 yılında çıkan "İlk Aşk" albümü ile grup, bireysel duygu dünyasına odaklanırken; 2005 yılında çıkan "Dargın Mıyız" ile toplumsal tınılar yeniden ön plana çıkmıştır. 2007’de grubun 25. yılı anısına yayımlanan "Çeyrek" albümünde Ezginin Günlüğü şarkıları Türkiye’nin önde gelen 25 sanatçısı tarafından yorumlanmış ve grup tarihine anlamlı bir sayfa eklenmiştir. 2010’da "Eski Arkadaş", 2015’te "İstanbul Gibi" ve 2018’de "Aşk Zamanı" albümleriyle grup güncelliğini ve özgünlüğünü korumayı başarmıştır.
Ezginin Günlüğü'nün tarihinde birçok müzisyen yer almış, zaman içinde grup kadrosu çeşitli değişikliklere uğramıştır. Kurucu üyelerden Emin İgüs, Hakan Yılmaz, Şebnem Ünal ve Vedat Verter gruptan ayrılmıştır. Grubun temel taşı olan Nadir Göktürk ise tüm bu süreçlerde grubun müzikal kimliğini koruyarak yoluna devam etmiştir.
Grubun ikinci döneminde önemli katkılarda bulunan isimler arasında Hüsnü Arkan (vokal ve söz yazarı), Eylem Atmaca, Tanju Duru, Cüneyt Duru ve Feyza Erenmemiş yer almıştır. Günümüzde grubun kadrosu şu isimlerden oluşmaktadır: Nadir Göktürk (klavye), Elçin Gizem Tarhan (vokal), Emre Taştan (vokal), Can Göktürk (saksafon, fagot), Alican Özyılmaz (klarnet, saksafon, ud), Deniz Bayrak (gitar), Bilal Şahin (bas gitar) ve Ayberk Garagon (davul).
Ezginin Günlüğü'nün müziği, Türk halk müziği temelli olmakla birlikte klasik Batı müziği armonileri, şiirsel anlatım ve çağdaş yorumlarla zenginleşmiştir. İlk dönemlerde, halk müziği sazlarının eşliğinde yorumlanan şiirsel metinler ile grup, Türkiye'nin edebi ve kültürel mirasına selam durmuştur. Daha sonra kendi yazdıkları şarkı sözleriyle hem bireysel hem toplumsal hikâyeleri dile getirmişlerdir.
Grubun müziği; bağlama, klasik gitar, klarnet, saksafon, fagot gibi enstrümanların uyumlu kullanımıyla dikkat çeker. Zamanla dünya müziğinden etkilenmişler; Anadolu’nun ezgileri ile Batı’nın armonik yapısını sentezleyerek dinleyiciye hem tanıdık hem de yenilikçi bir ses sunmuşlardır. Ezginin Günlüğü, tarzı itibarıyla sadece bir müzik grubu değil; aynı zamanda kültürel bir hafıza ve toplumsal bir anlatıcı olmuştur.
Ezginin Günlüğü, Türkiye'nin dört bir yanında verdikleri konserlerle çok geniş bir dinleyici kitlesi edinmiştir. Albümleri, özellikle 1990’lı yıllardan itibaren büyük ilgi görmüş, bazı eserleri ise kült mertebesine ulaşmıştır. “Düşler Sokağı”, “Ebruli”, “Oyun” gibi parçalar sadece dönemin değil, günümüzün de en çok dinlenen şarkıları arasında yer almayı sürdürmektedir.
Uluslararası alanda ise başta Almanya olmak üzere Hollanda, Belçika, İsveç, İngiltere ve Kıbrıs gibi ülkelerde verdikleri konserlerle Türk diasporası başta olmak üzere geniş kitlelere ulaşmışlardır. Bu konserler, Türk müziğinin evrensel sahnede görünür olmasına da katkı sağlamıştır.
Ezginin Günlüğü, müziği bir araç olarak görüp, toplumla kurdukları bağı her zaman ön planda tutmuş bir gruptur. Kuruldukları dönemden itibaren baskılara rağmen sözlerini ve duruşlarını değiştirmemiş; halkın yaşadığı sorunları, toplumsal adaletsizlikleri ve bireysel acıları müzikle dile getirmişlerdir. Özellikle 1980’lerin sonunda ve 1990’larda, sansür ve baskı ortamında üretimlerine devam etmiş olmaları, grubun sanatsal direncini ortaya koymuştur.
Bu yönüyle Ezginin Günlüğü, yalnızca bir müzik grubu değil; Türkiye’nin toplumsal belleğinde önemli bir yere sahip olan, edebiyatla, siyasetle ve halkın gündelik yaşamıyla iç içe geçmiş bir kültürel oluşumdur. Müziğin dönüştürücü gücünü en iyi şekilde kullanmış, hem bireysel hem toplumsal düzlemde iz bırakan eserler ortaya koymuştur.
EZGİNİN GÜNLÜĞÜ Konser etkinlik, balo, düğün, nişan, gala,
Bayii toplantıları festivaller için iletişim no : 0507 306 54 30
EZGİNİN GÜNLÜĞÜ konser, düğün, nişan, organizasyon, kaşesi burada.
EZGİNİN GÜNLÜĞÜ menajeri. EZGİNİN GÜNLÜĞÜ düğün, nişan, balo, gala, festival,
Etkinlikleri için menajeri ile iletişime geçebilirsiniz 0507 306 54 30